Bir araştırmacı olarak tüm deneyimlerinizin ve başarılarınızın kaydını tutuyor musunuz? Kariyerinizde ilerlerken öğrendiklerinizi belgeliyor musunuz? Hayır mı? O zaman okumaya devam etseniz iyi olur, çünkü bu blog yazısı tam da sizin için hazırlandı! Başarılarınızın sistematik bir kaydını tutmuyorsanız, muhtemelen bazı bilgileri çoktan kaybetmişsinizdir, ancak işte iyi haber: Bugün bir kayıt tutmaya başlayabilirsiniz ve bu, kariyerinizdeki belirleyici anlarda akademik hayatınızı kolaylaştıracaktır. Akademik deneyimlerinizi ve başarılarınızı nasıl kaydedersiniz? Neyi, neden ve nasıl yapacağınızı anlamak için bu yazıyı okumaya devam etmeniz yeterli!

Kariyerinizde ilerledikçe CV’nize eklemeler yapın!

Bir bilim insanı olarak her akademik yılda birçok yeni bilgi ve beceri edinirsiniz. Belki de sizi akademide çalışmaya motive eden şey öğrenmeye olan açlığınızdı. Sadece lisansüstü okul yıllarınızı düşünün – aldığınız birçok ders ve katıldığınız eğitimleri. Ya da yüksek lisans veya doktora çalışmalarınızı ve bu süreçte edindiğiniz çok sayıda araştırma becerisini düşünün.

Yani, öğrendiğiniz birçok şey var ve sürekli yeni beceriler ekliyorsunuz. Kariyerinizin ilerleyen dönemlerinde, iş veya büyük hibeler için başvurduğunuzda, genellikle belirli bir deneyim, uzmanlık veya beceriyi kanıtlamanız veya ispatlamanız gereken bir durumla karşı karşıya kalacaksınız. Tüm bu koşullarda, “Kapsamlı öğretmenlik deneyimim var”, “Başarılı bir fon edinme geçmişim var” veya “Büyük proje konsorsiyumlarını nasıl yöneteceğimi biliyorum” yazmak yeterli değildir.

Potansiyel bir işveren veya fon kuruluşu tam olarak hangi deneyime sahip olduğunuzu bilmek istediğinden, kanıt görmeleri gerekir. Bu nedenle, verdiğiniz derslerin, aldığınız fonların ve koordine ettiğiniz projelerin ayrıntılarını sağlamanız gerekecektir.

Akademik başarılarınızla ilgili kanıt topluyor musunuz?

Birçok kişi aslında bu bilgileri aktif olarak biriktirmesi gerektiğinin farkında değildir. Tıpkı sizin gibi onlar da başarılarının sistematik bir kaydını tutmuyorlar. Bu durumda, güçlü bir akademik özgeçmiş yazmaları ya da bir işveren veya fon kuruluşu için ikna edici bir özgeçmiş derlemeleri gerektiğinde büyük bir sorunla karşılaşabiliyorlar. Hatırlayabildiklerini sıfırdan bir araya getirmek zorundalar, ancak bu her şeyden ve kanıta dayalı harika bir özgeçmiş oluşturma olasılığından çok uzak.

“Güçlü bir Akademik CV için altı akıllı strateji” başlıklı blog yazısında, güçlü bir CV oluşturmanın en akıllıca yolunun güvenilirlik katmak olduğunu ve bunu da kanıt ekleyerek yapabileceği belirtilmişti. Ancak elinizde hali hazır kanıt yoksa kanıt ekleyemezsiniz. Bu bilgileri sistematik bir şekilde toplamak, CV’nizin ön yazılarınızda açıklanan tüm nitelikleri destekleyebilmesini sağlamak için önemli bir adımdır ve bu blog yazısı da bununla ilgilidir.

Özgeçmişiniz için neden kanıta dayalı bilgi toplamalısınız?

1. İster post-doc ister kadrolu profesörlük olsun, akademik bir pozisyona başvurduğunuzda kanıta dayalı bir CV’ye ihtiyacınız vardır.
2. Bir hibe için başvururken buna ihtiyacınız vardır. Büyük ya da küçük, birden bire, o konudaki deneyiminizi ya da bir ekibe liderlik etme veya bir programı yönetme becerinizi kanıtlamanız gerekecektir.
3. Akademik camiada onursal görevlere davet edildiğinizde buna ihtiyaç duyarsınız. Örneğin, akademik dergilerin danışma kurullarına katılmanız istendiğinde veya bir derginin editörlüğü için düşünüldüğünüzde. Başka bir üniversitedeki doktora öğrencileri için dış danışman olduğunuzda, proje derneklerine katıldığınızda, bir fon kuruluşu için araştırma tekliflerini veya sonuçlarını değerlendiren bir denetleyici olduğunuzda veya başka bir üniversitedeki eğitmenleri değerlendirdiğinizde de durum böyledir.
4. Bir gün akademiden ayrılmaya ve bunun yerine sektörde veya diğer akademik olmayan alanlarda çalışmaya karar verirseniz buna ihtiyacınız olacaktır. Potansiyel işverenlere aktarılabilen becerilerinizi göstermeniz gerekecektir.

Dolayısıyla, er ya da geç her akademisyen adayı, yukarıdaki durumlar için harika ve özel olarak hazırlanmış bir CV’de derlemek için bilgiye ihtiyaç duyacaktır.

Tüm detayları hatırlamayacaksınız

Beş yıl önce hangi dersleri aldığınızı hatırlıyor musunuz? İki yıl önce çalıştığınız bölümde hangi dersleri verdiğinizi tam olarak biliyor musunuz? Ya da kaç projeye katıldığınızı veya kaç projeyi koordine ettiğinizi? Biz de hatırlayamıyoruz, çünkü kimse hatırlayamaz! Akademide o kadar çeşitli beceriler ediniyorsunuz ve o kadar çok görev üzerinde çalışıyorsunuz ki, asla hepsini aynı anda hatırlayamıyorsunuz.

Hemen bir CV’ye ihtiyaç duyduğunuz bir durumda, kanıta dayalı sağlam bir CV yazmak için yeterli bilgiye sahip olmayacaksınız. Bunun yerine, akademik kariyerinize giden yolu açamayacak kadar kısa ve sığ bir sonuç elde edeceksiniz. Becerilere sahip olmadığınız için değil, bunları kanıtlayamadığınız için. Ve daha da kötüsü, bu başarılardan bazılarını CV’nizden sonsuza dek kaybedebilirsiniz! Kendi çalışmalarınız için kendinize paye verme fırsatını kaçırmak istemezsiniz, değil mi?

Çözüm: Tüm başarılarınızın kaydını tutun

Bu sorunun tek bir çözümü var: Kendiniz için arşiv tutun! Kariyerinizin ilerleyen dönemlerinde kanıt göstermeniz gerekebilecek her şeyi belgelemelisiniz! Bunu doktora öğrencisiyken yapmaya başlarsanız, post-doc pozisyonuna veya daha sonra kadrolu profesörlüğe başvurduğunuzda mükemmel bir CV derlemekte hiç sorun yaşamazsınız.

Hangi bilgilerin belgelenmeye değer olduğu konusunda biraz kararsızsanız, aşağıda, kariyerinizin ilerleyen dönemlerinde belirli başvuru türleri için hangi deneyimleri veya uzmanlıkları belgelemeniz gerektiğini açıklıyoruz – böylece neyin hangi amaçlarla kaydedilmeye değer olduğu konusunda kabaca bir fikir edinebilirsiniz.

CV’lerin özellikleri

Akademik özgeçmiş:

Akademik özgeçmiş, akademik eğitiminizin, deneyiminizin, başarılarınızın ve uzmanlığınızın eksiksiz bir kaydıdır. Profesyonel hayatınızın bir kaydıdır ve kariyerinizin geçmişini gösterir! Akademik özgeçmiş için sabit bir uzunluk yoktur. Uzunluk, tüm deneyimlerinizin ve başarılarınızın bir toplamıdır.

Tam olarak neyi vurgulayacağınız ve tam sıralama her zaman CV’ye ihtiyaç duyduğunuz amaca göre ayarlanmalıdır. CV’nin hedefine bağlı olarak, belirli başarıları öne çıkarabilir ve diğerlerini daha az belirgin bir şekilde sunabilirsiniz.

Örneğin, öğretim görevlisi olarak bir pozisyona başvurursanız, akademik özgeçmişinizde güçlü bir öğretim kaydı göstermek ve yalnızca hangi dersleri verdiğinizi değil, aynı zamanda hangi düzeyde (lisans / lisansüstü) ve hangi üniversitede / bölümde ders verdiğinizi de belirtmek isteyeceksiniz. Bunu destekleyecek öğrenci sayıları ve kurs değerlendirmelerinin sonuçları gibi ek bilgiler de eklemeniz gerekebilir.

Dolayısıyla, en iyi akademik özgeçmişi oluşturmak için, her bir bilgi için ayrı ayrı belgelere ve kanıtlara ihtiyacınız olacaktır. Doğal olarak, akademik bir CV’de, bir araştırmacı veya kadrolu personel pozisyonuna başvurduğunuzda, esas olarak akademik deneyimlerinizi ve becerilerinizi göstereceksiniz. Ancak genel beceriler konusunda da artan bir farkındalık ve talep vardır ve bunları da göstermek genellikle faydalıdır.

Sektörel özgeçmiş veya akademik olmayan CV:

Akademik özgeçmişin aksine, başvurduğunuz pozisyonla en çok ilgili olan deneyimlerin özet bir kaydını sunar. Bir özgeçmiş, belirli bir pozisyon için güçlü yönlerinizi ve önceki deneyimlerinizi sergiler. Alison Doyle‘un da belirttiği gibi, özgeçmiş yetkinlik temelli iken, akademik özgeçmiş uzmanlık temellidir. Çok daha kısadır, genellikle 1-2 sayfadır. Esasen, aday olarak potansiyel bir işverene belirli bir dizi beceriyi “sattığınız” bir pazarlama aracıdır. Ancak özgeçmiş çok daha kısa olsa da, yazılması her zaman daha kolay değildir. Güçlü bir özgeçmiş yazmak için tam olarak hangi bilgilerin vurgulanması gerektiğini ve gerektiğinde bunları nasıl destekleyebileceğinizi bilmeniz gerekir! Bir araştırmacı olarak akademi dışında bir işe başvurursanız, başarılarınızı bir işveren için en uygun olabilecek şekilde yeniden düşünmeniz gerekecektir. Burada, akademide çalışırken edindiğiniz genel beceriler genellikle ön planda olurken, özel araştırma becerileri konuyla ilgili olmayabilir.

Araştırma becerileri ve genel beceriler:

Araştırma becerileri, asıl araştırmanızı gerçekleştirmek için edindiğiniz tüm becerilerdir. Araştırma becerileri, doğrudan öğretim tedbirleri (örneğin dersler) yoluyla öğrenilebileceği gibi, uygulama veya kendi kendine çalışma yoluyla dolaylı olarak da öğrenilebilir. Araştırma becerileri genellikle yaptığınız özel araştırma türüyle yakından ilişkilidir. Ancak istatistik, programlama, anket, 3 boyutlu görselleştirme, anket yapma ve hatta mikroskopi ve gen düzenleme gibi yollarla da geliştirilebilir. Dolayısıyla, bir alandan diğerine, özellikle de bilimden akademik olmayan uygulamalara aktarılabilen beceriler olan genel becerilere sorunsuzca geçiş yapabilen bazı araştırma becerileri vardır. Bu nedenle aktarılabilir beceriler olarak da adlandırılırlar.

Bunun farkında olmasanız da, bilim insanları kariyerinizin ilerleyen dönemlerinde, özellikle de akademi dışındaki işlere başvurduğunuzda çok değerli olabilecek çok sayıda genel beceri edinirler. Bilim insanlarının genel becerileri tipik olarak şunları içerir: insan ilişkileri (ekiplere liderlik etme, öğretme, denetleme veya mentorluk yapma), analitik beceriler (eleştirel düşünme, veri toplama ve analizi) ve organizasyonel veya yönetim becerileri (proje yönetimi, verimlilik, iş akışlarının optimizasyonu).

Sonrasında hangi bilgilere ihtiyacım olacak?

Genç bir araştırmacı olarak kariyeriniz önümüzdeki 30 yılı aşkın bir süreyi kapsayabilir. Ve ne yazık ki kariyerinizin ilerleyen dönemlerinde tam olarak hangi becerileri veya uzmanlığı göstermeniz gerektiğini size söyleyebilecek kimse yok. Dolayısıyla tek çözüm, ileride işinize yarayabilecek her şeyin kaydını tutmaktır. Çaba miktarı azdır, ancak faydası çok büyüktür. Bu yüzden harcayacağınız fazladan zamana değer.

CV’niz için düzenli olarak toplamanız gereken bilgiler

Bu kategorilerin çoğunu takip edebilir ve akademik özgeçmişinize aktif olarak katkıda bulunabilirseniz, bir özgeçmiş gönderme zamanı geldiğinde avantajlı olacaksınız! Şimdiki zaman gibisi yok, bu yüzden sizi ideal bir aday yapan tüm önemli beceri ve başarılarınızı toplamaya başlayın! Dedikleri gibi, fırsatlar güneşin doğuşu gibidir, çok beklerseniz onları kaçırırsınız.

Sonuç olarak:

Muhtemelen akademik bir özgeçmişte en basit bilgilerinizden çok daha fazlası olduğunu fark etmişsinizdir. Bahsetmeyi ihmal etmiş olabileceğiniz bazı beceriler, vurgulamanız gereken burslar veya unuttuğunuz sunumlar için hafızanızı mı yokluyorsunuz? Endişelenmeyin, biz de bu yüzden buradayız! Mevcut akademik özgeçmişinizi dünyaya göndermeden önce bir kez daha gözden geçirin! Profesyonel geçmişiniz size bağlı – bu yüzden kendi en iyi biyografi yazarınız olun ve başlayın!

---

Bu blog yazısı Tress Academic web sitesindeki “Why a great academic CV is a work-in-progress!” yazısından yararlanılarak hazırlanmıştır. İlgilenenler daha fazla bilgi için bağlantıyı ziyaret edebilirler.